Araştırmanın temel amacı; öğretmenlik uygulaması dersi kapsamında deneyim yaşayan görsel sanatlar öğretmen adaylarının bu süreci nasıl anlamlandırdıklarını ortaya koymaktır. Öğretmen adaylarının deneyim sürecinde neler hissettiklerini, ilk ders yürütme deneyimlerini nasıl değerlendirdiklerini ve deneyimlerinden yola çıkarak gelecekteki mesleki hayatlarına ilişkin nasıl çıkarımlarda bulunduklarını ortaya koymak araştırmanın alt amaçlarını oluşturmaktadır. Nitel araştırma yönteminin fenomenoloji deseniyle gerçekleştirilen araştırmanın tematik analizi sonucunda; duygusal devinim, alan bilgisi ile uygulama arasında bağ kurma, mesleki geleceğe yordamalar temalarına ulaşılmıştır. Öğretmen adayları ilk ders anlatma ve öğretmenlik uygulaması deneyimi kapsamında “heyecan” duyduklarına ancak “yalnız ders yürütme sürecinde rahat hissettiklerine” vurgu yapmışlardır. Bu duygu devinimleri ile “deneyimin gerçekliğini sorgulamış” ve buna bağlı olarak “öğretmen olarak hissetme” ya da hissetmemeye ilişkin duygularını betimlemişlerdir. Görsel sanatlar öğretmen adayları öğretmenlik uygulaması deneyimlerine dayanarak mesleğe ilişkin hissettikleri sorumluluk duygusu ile geleceğe ilişkin yordamlarda bulunmuş, özellikle öğretmen öğrenci iletişimi ve görsel sanatlar öğretmenin rehber rolünü vurgulamışlardır.
The main objective of the research is to reveal how visual arts teacher candidates who experienced within the scope of teaching practice class, reinterpret this process. Presenting how teacher candidates felt during the process of experience, how they evaluated their experiences of first teaching and what inferences they made related to their professional lives based on their experiences are the sub-objectives of the research. As a result of the thematic analysis of the research performed by the phenomenology pattern of the qualitative research, themes of emotional movement, bonding between field information and practice, predictions on professional future have been found.