Ergenler, eğitim öğretim sürecinde kendilerinden beklenen eğitsel görev ve sorumluklardan kaynaklı ilgisizlik yaşamakta, bu görev ve sorumluluklara karşı alaycı tavır sergileme şeklinde tanımlanan okul tükenmişliği yaşayabilmektedirler. Ergenlik döneminde sıklıkla rastlanan aleksitimi ve eğitim sürecinin yaşandığı, okul ikliminin ergenlerin okul tükenmişlik düzeyini etkilediği, araştırmacılar tarafından düşünülmektedir. Araştırmanın amacı, ergenlerde okul tükenmişliğinin yordayıcısı olarak aleksitimi ve okul ikliminin incelenmesidir. Çalışma 2015-2016 eğitim öğretim yılında Konya ili, Meram ilçesinde üç ortaöğretim kurumunda öğrenim gören, yaşları 14 ile 18 arasında değişen 227’si kız, 173’ü erkek olan toplam 400 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın verileri, okul tükenmişlik ölçeği, Toronto aleksitimi ölçeği ve okul iklimi ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizi aşamasında SPSS-17 paket programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, ergenlerin okul tükenmişliğini, genel aleksitimi ve duyguları ve bedensel duyumları ayırt etme güçlüğü ile okul iklimi ve okul ikliminin öğretmen öğrenci ilişkisi, güvenlik ve düzenlilik, idare ve öğrenciler arası ilişkiler altboyutlarının anlamlı düzeyde açıkladığı saptanmıştır. Bu bulgular ışığında öneriler sunulmuştur.
The aim of this research is to examine alexithymia and school climate as a predictor of school burnout in adolescents. The study was carried out in 2015-2016 school year in Meram, Konya province, in various secondary education institutions, aged between 14 and 18 227 girls and 173 boys, a total of 400 students. Data from the study were collected using School Burnout Scale, Toronto alexithymia scale and School climate scale. As a result of the research, it was determined that the students predicted School Burnout, General Alexithymia. At the same time, it has been found that it also predicts School climate. It has been suggested to take measures to reduce or eliminate student burnout by conducting research on these findings on different sample groups, at different educational levels.In the light of these findings, have been put forward for suggestions.