Konuya ilişkin ilgili lteratür tarandığı zaman yapılan çalışmaların büyük kısmının öğrenci özerkliği üzerine olduğu öğretmen özerlikliğine ilişkin araştırmaların tarihcesinin yakın geçmişe dayandığı görülmektedir. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı İngilizce okutmanlarının öğretmen özerlikliğine dair görüş ve tutumlarını belirlemektir. Bu çalışma nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. 1993 yılında Pearson ve Hall tarafından geliştirilen Öğretmen Özerlik Ölçeği kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliğine ilişkin yapılan istatistiksel analiz sonucunda kullanılan ölçeğin güvenirlik katsayısı .83 bulunmuştur. Araştırmacılar tarafından ölçek “öğrenme öğretme süreci”, “içerik”, “ölçme değerlendirme”, “kazanımlar” ve “öğretim programının oluşturulmasına ilişkin özerlik” boyutunda betimsel analizler yapılmıştır. Ayrıca araştırmanın örneklem grubunu oluşturan İngilizce Okutmanlarının genel özerlik düzeyleri incelenmiştr. Araştırma verilerinden elde edilen bulgular ışığında okutmanların öğretim sürecinde her ne kadar sınıf içi öğretimde öğretim teknik ve stratejilerini kullanmada kendilerini özgür hissetmediklerini ifade etseler de bir çoğunun alternatif yöntem kullandıkları görülmektedir. Sınıf ortamının düzenlenmesi ve zaman kullanımı boyutunda okutmanların özerkliğinin düşük düzeyde olduğu anlaşılmaktadır. Öğretim programına dayalı öğrenme ve öğretme içeriğinin oluşturulmasında ve seçiminde okutmanların yeterli düzeyde özerkliğe sahip olmadıklarını araştırma bulguları ortaya koymaktadır. Ölçme ve değerlendirme boyutu açısından okutman özerkliğine bakıldığında okutmanların ölçme ve değerlendirme ile ilgili etkinliklerin hazırlanması, seçimi ve değerlerilmesi konusunda arzu edilen düzeyde özerk olmadıkları görülmektedir. Her ne kadar okutmanlar öğretim sürecinde kazanımların ve hedeflerin kendileri tarafından belirlendiğini iddia etmektedirler. Bu durum yabancı dil öğretiminde kullanılan ders materyallerindeki kazanımların ve hedeflerin başkaları tarafından hazırlanması ve okutmanların bu hedef ve kazanımlara dayalı olarak öğretim etkinliklerini yürütmeleri beklentisi ile çelişmektedir.
Derived from Greek words “autos” and “self-rule”, autonomy in the literature possesses different definitions and has been classified into various forms as “individual autonomy”, “learner autonomy”, “professional autonomy”, and organizational autonomy. Autonomy, in this paper, is referred to as language instructors’ control over their own teaching, that is, language instructors’ independence in making professional decisions within the classroom” and “their making personal judgment to guide instruction. The purpose of this paper is mainly to discuss the rationale of instructor autonomy and present language instructors’ own views and experiences concerning their autonomy in educational settings in terms of some variables. This paper adopts a qualitative method design. In this context, Teachers’ Autonomy Scale, developed by Pearson and Hall is applied to 80 language instructors working at tertiary education. In the light of the collected data from the scale, the findings of this paper will be discussed.