Çağımızın düşünürlerinden Jacques Rancière, bir Aydınlanma pedagogu ve filozofu olan Joseph Jacotot’nun (1779-1840) Hollanda’da yaptığı pedagojik deneyden yola çıkarak, 1987 yılında ‘Cahil Hoca’ kitabını yazar ve eserinde ‘yeni düzen’ olarak nitelendirdiği bir yaklaşım ortaya atar. ‘Yeni düzen’, eşitlik ilkesini aksiyom olarak baz alır ve düşünme edimini, imtiyazlı bir sınıfa mâl etmek yerine, insanlığın ortak bir özelliği olarak görür. Bir edinime sahip olmanın koşulu olarak da zekâların farklılığını ve hiyerarşisini değil, yapılması gereken işe verilen dikkati ve adanmışlığı ortaya koyar. Öğrenen ve öğreten arasındaki mesafeyi aşan bu yöntem, kişinin kendi çabasını ve farkındalığını vurgular. Bu çalışma Cahil Hoca eserindeki ‘eşitlerin aklı’, ‘açıklayanın düzeni’ gibi Rancièreyen kavramlar üzerinden dil ve müzik edinimini konu edinmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, dilin ve müziğin, öğretim ve yaratım süreçlerindeki köklü bir dönüşüm ihtiyacını gündeme getiren farklı perspektifleri ele alarak, daha özgürlükçü ve eşitlikçi bir kültürel ortamın nasıl mümkün olabileceğine dair yeni ufuklar açmaktır.
Jacques Rancière, relying on the pedagogical experiment conducted by Joseph Jacotot (1779-1840), a Dutch Enlightenment pedagogue and philosopher, wrote the book 'The Ignorant Schoolmaster' in 1987, in which he put forward an approach called the 'new order'. The 'new order' takes the principle of equality as an axiom, considering the act of thinking as a common feature of humanity, instead of attributing it to a privileged class. To him, the condition for acquiring a skill is not the difference and hierarchy of intelligences, but the attention and dedication to the task at hand. This overcomes the distance between the learner and the teacher, emphasizing one's own effort and awareness. This study focuses on the acquisition of language and music through Rancièrean concepts such as 'the mind of equals' and 'the order of the explainer' in the work of 'The Ignorant Schoolmaster'. The main aim of this study is to open new horizons on how a more emancipatory and egalitarian cultural environment can be possible by addressing different perspectives that raise the need for a radical transformation in the teaching and creation processes of language and music.